Ugawood dosyasında ikinci konuğumuz 3 kez en iyi senaryo adaylığı ve bir kez en iyi özgün müzik ödülü bulunan; yazar, senarist, besteci, oyuncu, yapımcı, yönetmen Ndagire Joanita Joshirah. Ndagire sektörün bugünü ve yarını, Uganda kültürü ve sinema üzerine SineBlog’a konuştu.

Ndagire Joanita Joshirah Kimdir?

Farklı sanat türlerinde eserleri vardır. Tiyatro oyunu, film, şiir yazıyor; müzik besteliyor. Aynı zamanda eğitimci, yönetmen, yapımcı ve oyuncudur. Bu yetenekleriyle çok sayıda filmde görev aldı. Senarist ve oyuncu olarak büyük yapımlarda yer aldı. Üç defa en iyi senaryo ödülü adaylığı, bir defa da en iyi özgün müzik ödülü kazandı. Son olarak insan ticaretinin yol açtığı travmaları anlatan “Asiya The Last Queen” filminde “birinci senaryo yazarı” olarak çalıştı.

– Uganda sinemasını diğer ülke sinemalarından ayıran üç özelliği sıralamanı isteseydim, bunlar neler olurdu? Ugawood’un hangi film endüstrileriyle rekabet ettiğini düşünüyorsun? Örneğin, Nollywood bir rakip mi?

Bence Uganda sinemasının üç benzersiz özelliği şunlar olurdu: Birincisi, hükümetten ve yatırımcılardan çok az destek almasına rağmen, sinemacılar hiçbir tıkanıklık yokmuş gibi üretimi zorluyorlar. Her yıl gelişiyoruz. İkinci olarak, farklı Uganda kabilelerinin eşsiz kültürü başka hiçbir yerde yok. 20’den fazla kültürü barındırıyoruz Uganda’da ve aynı yerden üretilmelerine rağmen hepsi filmlerimizde hak ettikleri farklılıklarıyla tasvir ediliyorlar. Son olarak da Ugawood sinemacıları agresif ve tutkulu.

Nollywood bizim büyüğümüz. Bizden çok uzağa değilse de oldukça ileriye gitti. Kenya ve Güney Afrika, bizim de yer aldığımız farklı ödüllü yarışmalarda bizim rakiplerimiz olduklarını kanıtladılar.

– Uganda sineması denince çoğunlukla ilk akla Wakaliwood ve “Who Killed Captain Alex?” filmi geliyor. Ugawood “ev yapımı” aksiyon filmleri ve “kendin yap” görsel efektlerden mi ibaret? Ugawood filmlerinde başka hangi hikayeleri izleyebiliriz?

“Who Killed Captain Alex?” ev yapımı bir film. Ben henüz öğrenciyken çekilmişti, yine de öne çıkması biraz şaşırtıcı. Oysa Ugawood’ta izlenmesi gereken pek çok film var. Dediğim gibi, filmlerimizde tasvir edebileceğimiz farklı bir kültüre sahibiz. Uganda’nın güzelliği; görüntü yönetmenlerinin, yazarların ve yaratıcı yönetmenlerin hızla artmasına da dikkat göstermelisiniz. Ugawood’un birçok güzel toplumsal hikayesi var. Bunları keşfetmek için Youtube’da Uganda filmleri için zaman ayırmanız yeterli.

– Uganda’nın çok güçlü bir sözlü hikaye anlatımı kültürüne dayandığı belirtiliyor. Film endüstrileri içinde belki tek örnek olan” video jokerleri ” (bir üst sesin filmi, kısmen mizahi bir tonda anlatması) bu sözel kültürün yansımaları mı?

Hepsi değil ama Ugandalıların filmleri bir “video joker” dokunuşuyla izlemeyi severler.  Ve evet, bence bu bizi Ugandalılar olarak tanımlayan bir özellik. Hikaye anlatmakta iyiyiz. Anlaşılabileceği en basit yolu ortaya çıkarmak için herhangi bir hikayeyi tekrar anlatabiliriz. Bu yüzden “video joker” Ugawood’da yaygın.

Ndagire Joanita Joshirah’nın Birinci Senaryo Yazarı olduğu Asiya The Last Queen’ın resmi teaser’ı.

– Uganda’nın hikayelerinin filmlere ne ölçüde yansıtılabileceğini düşünüyorsun? 

Çoğu zaman evet, hikayelerimiz özellikle yerel olarak üretilen filmlere yansıyor. Ancak kimi büyük yapımcıların sadece göstermek istediklerini göstermeyi seçtikleri uluslararası Uganda filmlerinin birçoğu beni hayal kırıklığına uğrattı. Bu tür filmler kültürümüze meydan okuyor. Yine de Ugandalı sinemacılar Uganda’nın gerçekliğini yansıtmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar.

– Bence film endüstrisinin en önemli iki bileşeni proje finansmanı ve eğitim. Bu iki konuda Ugawood’u yeterli buluyor musun? Hükümetin bu konularda sinema politikaları olmalı mı?

Hayır, yeterli bulmuyorum. Endüstrimizin daha önce söylediğim gibi gerçekten sınırlı fonları var. Büyük fon elde etme şansımız olmadı. Çekilen filmler çoğunlukla kişisel fonlarla finanse edilir. Eğitimle ilgili olarak, Ugandalılar film eğitimini ciddiye aldılar ve söyleyebilirim ki artık farklı uzmanlıklara sahip insanlarımız ve çok sayıda seçkin sinemacımız var. Hükümet son zamanlarda farklı politikalar ortaya koydu. Lakin ben bu politikalara, yabancı yapımcılara ayrıcalık tanıyan ve yerel sinemacıları baskı altına alan haksız politikalar diyorum. Kısacası “sömürücü politikalar” olarak özetleyebilirim.

– Ugawood ülkede ve dünyada hak ettiği sınıra ulaştı mı? Ugawod’un korsanlık ve telif hakkı sorunu sürekli olarak dile getirilen bir olgu. Sence yapacak başka ne var?

Ugawood daha fazlasını ve daha iyisini hak ediyor. Uluslararası ödüller kazandık ve büyük endüstrilerle rekabet ettik. Bu yüzden evet, bulunduğumuz yere hak ederek geldik.

Telif hakkı yasasının uygulanması için savaş veren sinemacılar iyi mücadele ettiler ama sonuç alınamadı. Yasa doğru ama çalışmıyor, işlerliği yok. Uganda sinemacıları ellerinden geleni yaptılar. Yaratıcı zihnin haklarını korumak hükümete aittir. Yapılması gerekenler; asla vazgeçmemek, dış finansman ve devlet desteği. Bunlar sektörümüzü yerelden uluslararası pazarlara doğru genişletecektir.