Super Demetrios (Yunanca: Σούπερ Δημήτριος) sinemasal komedi grubu OtiNaNai Productions tarafından yazılan ve Georgios Papaioannou tarafından yönetilen 2011 Yunan gerilla sinemacılık örneği, ultra-düşük bütçeli, süper kahraman komedi filmi. 52. Selanik Uluslararası Film Festivali’nde gösterime giren film, festival tarihinde en fazla izleyici oyu alan film oldu. Gösterime girdiği yerlerde kapalı gişe oynayan Super Demetrios bir kült klasiği haline geldi.

Yönetmen Georgios Papaioannou zor sorularımızı sabırla yanıtlamakla kalmadı, büyük bir nezaket göstererek filmin Türkçe yayın haklarını Creative Commons License (CC BY-NC-ND 3.0) çerçevesinde SineBlog’a verdi.

Özel Söyleşi

– Gerilla film yapımı ve ultra-düşük bütçe … Deli misiniz yoksa aşık mı? Süper Demetrios bir çılgınlığın mı yoksa bir aşkın meyvesi midir? Sizce ikisi arasındaki (deli olma ve sinema aşkı) arasındaki farklar nelerdir?

Filmi çekmeye başladığımızdan bu yana 10 yıldan fazla zaman geçti ve hala ara sıra kendime “nasıl yaptık?” diye sormadan edemiyorum. Kesinlikle deliydik. Ve muhtemelen yaratmaya ve eğlenmeye aşıktık. Sanırım sinema söz konusu olunca çılgın olmak ve aşık olmak arasında pek fark yok. Ama kelimenin tam anlamıyla “çılgın” demek daha doğru herhalde.

– Filmin üç yıla yayılan bir yapım süreci var. Sizin ve ekibinizin duygusal seyri bağlamında filmin yapım hikayesini anlatmanızı isteyebilir miyim?

Bu uzun bir hikaye, bu yüzden en baştan başlayacağım… Ekibimin adı OTiNaNAi Productions (“Her Neyse Yapım” anlamına geliyor) ve aslında biz bir grup arkadaşız. 1997 yılında Selanik Aristo Üniversitesi’nde öğrenciyken bir araya geldik. İlk filmimizi 2002’de çektik. Gerçekten çok iyi zaman geçirdik. Sonra OTiNaNAi’yi kurmaya karar verdik ve sadece eğlence için bir şeyler yapmaya ve ücretsiz olarak çevrimiçi yayınlamaya başladık.

2008’de çok fazla işlenen bir bilim kurgu uzay destanı hakkında bir senaryo yazdık. Senaryodaki Süper Demetrios karakteri Selanik’in koruyucusu ve süper kahramanıydı. Bir gün kahve içerken “Süper Demetrios’u neden kısa film yapmıyoruz?” dedik. 60’lı yıllardan Batman ve Richard Donner’ın klasik Süpermen’i karışımı bir kahraman Süper Demetrios. Bunu çekmek çok kolaydı bizim için, bu yüzden hikayeyi oluşturmaya başladık. İlk sahneleri 2008 yazında çektik. Projeyi sonbaharda bıraktık çünkü herkesin başka işleri vardı ve hepimiz 30’lu yaşlarımıza ulaşıyorduk. 2009’un başlarında Selanik’i iş için bırakıp Atina’ya gittim. Dimitris Papavasileiou Livadeia’daki memleketine taşındı. Ekip üç farklı şehre dağıldı.

Elbette bir şeyler yapmaya devam ettik. “The Love of Frisbee” adlı bir kısa film yaptık. Bir film yarışmasına gönderdik ve ikincilik elde ettik. Bu bizim için güçlü bir güven artışıydı, o nedenle 2009 yılının ilkbaharında ben ve Dimitris telefondaydık: “Süper Demetrios’u bitirmeliyiz. Uzun metraj haline getirip Selanik Film Festivali’ne göndermeliyiz!” dedik. Ekibin geri kalanıyla konuştuk ve bir uzun metraj olarak Süper Demetrios’u çekmeye başladık. Selanik’te buluştuğumuz hafta sonları ve tatiller sırasında Ekim 2010’a kadar bu süreç bir yıl sürdü. Atina’da da birkaç sahne çektik. Sonra post prodüksiyon için Eylül 2011’e kadar bir yıl daha… Filmin galası 5 Kasım 2011’de 52. Selanik Film Festivali’nde yapıldı.

– Pek çok insanın çocukluğunda bir yeri olan, hayran oldukları ve sonraki yaşlarında da hayran olmaya devam ettikleri kült süper kahramanlarla dalga geçmeye utanmıyor musunuz(!)? Yoksa toplumun atık büyümesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?

Hayır hiç utanmadım(!). Çocukken Richard Donner’ın Süpermeniyle büyüdüm ve süper kahraman filmi yapmak benim için nihayet gerçek olan bir rüyaydı. Bence toplum zaten büyüdü ve biz süper kahraman parodisi yapan ilk kişiler değiliz. Neticede, biz aslında bir sürü başka şeyle dalga geçmek için süper kahraman platformunu kullanıyoruz.

– Evet, Süper Demetrios’un hikayesi Selanik’te geçiyor ve Selanik’in tarihi, ulusal ve manevi değerlerinden söz ediyor. Filmi izlediğimde, kendi payıma, çok daha evrensel bir film olduğunu yorumladım. Yunan olmayan izleyiciler filmi nasıl yorumlamalı sizce? Ayrıca genel olarak “değerler” ile ilgili bir sorununuz mu var?

Bunu sizden duyduğuma çok sevindim. Her zaman filmin bir Yunan mizahı olduğunu düşündük. Ama bence İngilizce altyazıyı yapan Aggeliki’ye (Dimitris’in kız kardeşi) ve Crystalia’ya (kız kardeşim) bu konuda teşekkür etmeliyiz. Mizahı ve şakaları çevirirken gerçekten iyi bir iş çıkardılar. Doğru, yerel klişelerle dalga geçiyoruz, ancak genel olarak muhafazakarlığı tecrübe eden Yunan olmayan izleyiciler de filmle kolayca ilişki kurabiliyorlardı. Kısaca diyebilirim ki Süper Demetrios, bizim “Monty Python’s Life of Brian”ımız. Ekip olarak büyük bir Monty Python hayranıyız. Şahsen, değerler dine bağlı olduğunda bir sorunum var. Dogmalar olmadan da iyi bir insan olabilirsiniz.

– Super Demetrios’un yönetmeni olarak filminizi şu türlerden (genre) hangisi veya hangileri tarif ediyor sizce: kostik mizah, parodi, komedi, B-film, bilim kurgu, gerçeküstü, hiciv, küfür, düşük bütçeli, kült?

Sanırım hepsi… Ben kendim büyük bir “genre” hayranı değilim. Dürüst görüşüme göre filme ilişkin en iyi tarif, İngilizce poster için yazdığımız: “Selanik’ten bağımsız, sıfır bütçeli, gişe rekorları kıran bir film”.

– Filmin festivallerde, eleştirmenler ve seyirciler arasında ve hatta akademide bu kadar başarılı olacağını ilk ne zaman tahmin ettiniz?

Selanik hakkında iyi bir komedi yaparsak, Selanik Film Festivali’nde bir hit olacağından neredeyse emindik. Ancak eleştirmenlerin ve festival insanlarının olumlu geri bildirimlerinden çok şaşırdık. Gerçekten tatmin ediciydi.

– Süper Demetrios’tan sonra hayatınız nasıl devam etti? Ne gibi değişiklikler oldu? 

Super Demetrios hayatımı değiştirdi. Filmin olumlu geri bildirimi ve hit olması görsel efektlerde bir kariyer yapmaya karar vermeme neden oldu. İnşaat Mühendisliği okudum ve teknolojiye olan sevgim her zaman film sevgisine paraleldi. Filmin yayınlanmasından 6 ay sonra Fulbright Enstitüsü’ne burs başvurusunda bulundum ve kabul edildim. Görsel Efektler okumak için Eylül 2012’de Los Angeles’a taşındım ve 2013’te Atina’ya döndüm. O zamandan bu yana görsel efekt (VFX) uzmanı olarak çalışıyorum.

– Gerilla tipi filmler çekmek isteyen ve bütçesi olmayan sinema tutkunlarına kesinlikle neler tavsiye etmezsiniz?

Tereddüt etmelerini kesinlikle tavsiye etmem. Özellikle günümüzde mevcut olan yazılım ve donanım dikkat çekici, bu nedenle film çekmemenin bir mazereti yok. İnsanlar cep telefonuyla film çekiyor. Ve iyi mi kötü mü olacağına aldırmayın. O film “sizin” olacak ve en önemli olan budur.

Çevrimiçi Gösterim