Amerikan uydu ve televizyon kanalı HBO ile İngiliz televizyon kanalı Sky’ın ortak yapımı olarak 2019 yılında yayımlanan 5 bölümlük mini dram dizisi Chernobyl çok büyük bir ilgi gördü. Bu ilginin karşılığını da 2019 Emmy ödüllerinde en iyi mini dram dizisi dalında ödül alarak taçlandırdı.

İlk izlediğimiz andan itibaren bir anti-Sovyet propagandası yapıldığını görüyoruz. Dizinin yayımlanmasıyla ve popülerleşmesiyle yapılan propagandanın insanlarda karşılık bulduğu düşünüldü ki Rusya’nın kendi gözünden bir Chernobyl dizisi çekeceği söylentileri çıktı.

Her şeyin en mükemmelini düşünen ve güçlerini komünizmden alan Sovyet mühendisleri Sovyet sanayisine o kadar bağlıdırlar ki herhangi bir şeyi yanlış yapmaları imkansızdır. Dizi komünizmi ve Sovyet tarihini bilen insanlara “abi gerçek komünizm bu değil yiaa” dedirten karakterlerle dolu olsa da arada yaptıkları şeylerin yanlış olduğunu düşünen ve düşünmekten öteye geçip bunu dile getiren karakterlerin de bulunduğunu söylemek gerek.

Bunlardan biri Valery Legasov. Chernobyl’de bir patlama yaşandığı haberi kendisine verilince herhangi bir hazırlık yapmadan başkente gidip facianın an itibariyle ne boyutta olduğu ve nelere yol açacağı konusunda komisyonda tüyler ürpertici bir konuşma yapar. Anlattıkları komisyonda bulunan kimsenin ihtimal vermediği şeylerdir. Tabii komisyonda bulunan kimsenin nükleer fizikçi olmadığını düşünürsek ihtimal vermemeleri çok normal.

Durumun vahameti olay yerine gidildiğinde, patlamanın nükleer santral sahasında yer alan herhangi bir yerde değil direkt olarak nükleer enerji üreten çekirdeğin içinde olduğu anlaşılınca kavranır. Ama Sovyet yöneticileri için önemli olan tek şey SSCB’nin ucuz malzemeye kaçarak Karadeniz’i ve Doğu Avrupa’yı etkileyecek bir nükleer felakete sebep olduğunu gizlemektir. Chernobyl’de ve çevresindeki yerleşim yerlerinde yaşayan insanların sağlık durumu ve kendilerinden sonraki neslin hiçbir önemi yoktur.

Patlama sırasında Chernobyl çalışanlarının yaşadığı lojmanlardan inen insanlar, santrali en yakından görebilecekleri bir köprüye çıkarlar. Bu çok sıradan bir detaydır dizi içinde, ama dizinin sonunda ekrandan kayan yazılarda o köprüye olaydan sonra “Ölüm Köprüsü” isminin verildiği notu düşer. Çünkü o gece o köprüye çıkan insanların hiçbirinin yaşamadığı söylenir.

Elbette dizinin bir anti-Sovyet duruşu olduğunu unutmamak gerekir. Patlamanın ertesi sabahı santrale gelen bir mühendis o gece gürültülü bir patlamanın yaşanmadığını, yaşanan patlamanın da bir yangına yol açmadığını söyleyip 26 Nisan gecesi insanların köprüde toplanıp Chernobyl’i izlemediklerini anlatıyor.Aynı mühendisin bir gazeteye verdiği söyleşinin devamı: https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/06/13/taniklar-anlatti-cernobil-dizisinin-ne-kadari-dogru/

Peki biz tüm bu suçluları ve kahramanları nasıl öğrendik? Ulana Khomyuk isimli nükleer bir fizikçi (Emily Watson’ın canlandırdığı bu karakter, dizinin akışını kolaylaştırması için yaratılmıştır gerçekte böyle bir karakter yoktur) havada garip kokular alınca bir parça pamuğu pencereden çıkarıp havayla temas ettirir ve laboratuvarında test yapar. Testin sonucunda pamukta bazı kimyasal maddeler bulur. En yakındaki santral Chernobyl’dir ama Chernobyl yüzlerce kilometre uzaktadır. Bu kadar uzakta bulanan bir santralde yaşanan bir patlama bu kadar hızlı yayılabilir mi? Yayılabileceğini düşünmüştür ki hemen Chernobyl santralini arar karşıdan cevap gelmeyince Komünist Partisi merkezine giderek durumu anlatır.

“Evet, bir patlama yaşandı ama önemli değil” cevabını alınca karşısındaki Parti Sekreteri’ne “Siz buraya gelmeden önce bir ayakkabı tamircisiydiniz ama ben bir nükleer fizikçiyim. Ve ben önemli olduğunu söylüyorum. Hemen şehri tahliye etmelisiniz” der. Cevap olumsuzdur ve kalkıp Chernobyl’e gider.

Karşısında olayın ciddiyetini kendisi kadar iyi bilen Valery Legasov ile karşılaşır. Legasov patlamadan en az zararla kurtulmayı amaçlarken Bayan Khumyuk’un derdi çok başkadır. O patlamanın neden gerçekleştiğini öğrenmek ister. Ve Legasov’un önerisiyle o gece santralde bulunanların kaldığı hastaneye gider. O gece neler yaşandığını bir bir, dakika dakika öğrenerek bizim bugün bunları bilmemize ve bu dizinin çekilmesine vesile olur.

Dizi, izledikten sonra o döneme dair büyük bir ilgi uyandırdı. Chernobyl büyük bir turist akınına uğradı.

Mihail Gorbaçov 2006 yılında verdiği bir söyleşide SSCB’nin dağılma sürecinin Chernobyl Faciası ile başladığını söylüyor. Komünizme olan sarsılmaz güvenin kırılması, tabiri caizse “karizmanın çizilmesi”ne yol açan olayların başında geliyor Chernobyl. O güne kadar Sovyet uzay ve nükleer çalışmaları devlet sırrı olarak korunurken; bu konular hakkında eleştiri yapmak, sırları açığa dökmek vatan hainliği suçuyla yargılanmayı gerektiriyorken Valery Legasov’un mahkemede yaptığı savunmayla, Sovyet nükleer sanayisinin bilindiğinin aksine hiç de güvenilir ve sağlıklı olmadığı anlaşılır. Ve  herkesin eleştiri odağı haline gelir. Bu baskılara direnemeyen SSCB Chernobyl gibi sağlıksız şekilde enerji üreten tesisleri iyileştirmek zorunda kalır. Şüphesiz dizide böyle anlatılıyor ama gerçek şu ki Chernobyl 2000 yılına kadar enerji üretmeye devam etti.

(Diziden bir kare: Valery Legasov, KGB’nin tüm uyarılarına ve vaatlerine rağmen, tek sorumlunun mühendis Dyatlov olmadığını mahkemede anlatıyor)

Chernobyl Nükleer Felaketi bugüne kadar meydana gelmiş en büyük nükleer kazalardan biri. Sovyet kayıtlarına ölü sayısı 31 olarak geçmiş olsa da felaket sırasında ve sonrasında 4.000 ile 93.000 kişi arasında bir kayıp yaşandığı tahmin ediliyor. 500.000’den fazla kişi radyasyona maruz kaldı. Radyofobi yüzünden, tahminen 150.000 kişide kürtaj gerçekleştirildi. Sayısız hayvan radyasyondan zarar gördüğü için öldürüldü. Sağ kalanlar da fazla uzun yaşayamadı. Geniş bir flora ve fauna bölgesi zarar gördü. Bugün bile hayvanların tüylerinde radyasyon taşıdığı, bu yüzden ömürlerinin kısa olduğu söyleniyor. Ve radyasyona maruz kaldığı için Kırmızı Orman olarak adlandırılan bir alanın görüntüsü şu şekilde:

Ve radyasyon etkisinin tamamen kaybolup Chernobyl’in tekrar insanların yaşayabileceği bir alan haline gelmesinin yaklaşık 20.000 yıl süreceği bildiriliyor.

Konu ilginizi çektiyse Onedio isimli sosyal içerik platformunun hazırladığı içeriğe göz atabilirsiniz: https://onedio.com/haber/uyumadan-once-okumayin-cernobil-faciasi-ile-ilgili-daha-once-hicbir-yerde-duymadiginiz-birbirinden-urkutucu-21-gercek-876115

Bu linkten de dizide oynayan kişilerin gerçek hallerini görebilirsiniz: https://www.kaanintavsiyesi.com/kesfet/-chernobyl-dizisi-oyuncularinin-canlandirdigi-kisiler-gercekte-kimler-hayattalar-mi-80

26 Nisan 1986 gecesi Chernobyl Nükleer Santralinin 4 numaralı reaktöründe usulüne uygun yapılmayan sistem testi, test konusunda bilgisiz teknik ekibin tüm uyarılarına rağmen testin o gece tamamlanması emrini veren Baş Mühendis Yardımcısı Anatoly Dyatlov ve Tesis Direktörü Viktor Bryukhanov ile baş mühendis Nikolai Fomin 10’ar yıl hapis cezası almış.

Peki, bizim ülkemizde Chernobyl’in yapımcıları tarafından yapılan Akkuyu nükleer santralinin ya da diğerlerinin patlaması durumunda sorumlusu kim olacak, birkaç tane mühendis mi? Chernobyl dizisi tüm bu soruyu da beraberinde getiriyor.