Yazar: Kwak Yeon-soo

Özetleyerek Çeviren: Mutlu Binark

“Kadınların kitlesel protestoları ve  feminist söylem toplumu yavaş yavaş değiştiriyor’”

Do You-Jin

Yönetmen Do You-jin’in kısa filmi “Open Shutters” Kore’de 2018’de kitlesel sokak protestolarına yol açan “gizli kamera” salgını ve Kore’deki kadın haklarının içler acısı durumu hakkında geniş bir perspektif sunmaktadır. 35 dakikalık bu belgesel,  “gizli cam” suçlarına (genellikle özel alanlara yerleştirilen gizli kameralar) karşı kadınların protestolarını takip ederek haberleştiren kadın gazeteci Choi Ji-eun’un hayatının değişmesi üzerine. Choi 22. kattaki dairesinin penceresinden filme alındığını öğrenmesinin hikayesini anlatıyor. Choi de yakındaki bir binanın çatısından bir röntgenci tarafından gizli olarak filme alınıyor.

Bir polis memurunun yasadışı film çekimi hakkında kendisine bilgi verdiği andan  mahkeme davasına kadar Choi uğradığı travmayı  belgeselde paylaşmaktadır.

Yönetmen Do, meslektaşı Choi, onu Kore’den aradığında yaz tatilinde Tayland’da olduğunu söyler. The Korea Times ile yakın tarihli bir röportajda yönetmen Do “Tam tarihi hatırlıyorum. 25 Temmuz 2018’di. Choi’nin sesi çok endişeliydi. Bana olanları anlattı. Davayı öğrendikten sonra onu derin travma içinde görmek korkunçtu” demiştir. Ardından, bir veya iki ay sonra Choi, Do’dan başına gelenler hakkında bir belgesel çekmesini istedi. Yönetmen Do şöyle devam eder: “Mahkeme sürecinin onun için ne kadar travmatik olacağı konusunda endişeliydim, bu yüzden dikkatlice düşünmesini istedim. Ancak çok kararlıydı. Bana ‘hikayenin sahibi değil,  kurban olarak katılmak istiyorum’ dedi.”

Yönetmen Do “gizli cam” sorununa ve bu konudaki soruşturmalardaki cinsiyetçiliğe karşı bu konudaki protestoları arşivleyerek üzerine düşeni yapmak istemiştir. 2018 yılında Seul’de on binlerce kadın “Hayatım senin pornon değil” başta olmak üzere çeşitli  sloganlar atarak yasadışı film çekimlerini ve cinsiyetçiliği protesto etmek için toplanmıştır. Protestolar, yetkililere dijital seks suçları yasasını gözden geçirmeleri yönünde baskı yapmıştır.

Yönetmen Do “20’li yaşlarımı Kore dışında geçirdim, bu yüzden 2015-2016 yıllarında Kore’de feminizm hareketi başladığında orada değildim. Tüm arkadaşlarım toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmek için seslerini yükseltiler ve çeşitli platformları kullandılar. Arkadaşlarım yanında ben kendimi bir seyirci gibi hissettim.” demektedir.

Yönetmen Do şöyle devam etmektedir: “Bir medya kuruluşunun kameramanı olarak 19 Mayıs 2018’de Hyehwa İstasyonu yakınlarındaki ilk büyük protestoya gittiğimi hatırlıyorum. Olay yerinde sadece bir avuç gazeteci vardı – belki beş kişi – çünkü kimse bu etkinlik için 12.000 kişinin toplanacağını tahmin etmemişti. Orada, bağımsız bir film yapımcısı arkadaşımın büyük bir yayıncı kuruluş için kameraman olarak çalıştırdığını gördüm. Sadece kadınlara yönelik bir protestoda bir erkek kameraman olarak yerini almıştı. Hatırladığım bir diğer şey de Haziran ayında yapılan bir başka protesto sırasında bazı kadın katılımcıların saçlarını kesmesiydi. Bu video internette viral oldu ve eylemin doğası nedeniyle birçok yorum aldım”

Yönetmen Do filmi yaparken karşılaştığı zorlukları da şu şekilde açıklar:

“Finansman ve dağıtım en büyük zorluklardı. Neyse ki, film prodüksiyon ortasında Field of Vision tarafından alındı. Son duruşma 2019’daydı ve post-prodüksiyon 2020’de tamamlandı. Ancak, yayınlanması için bir yıldan fazla bekledik. Çekimler sırasında en zorlu kısım, Choi de dahil olmak üzere kurbanlarla röportaj yapmaktı. Görüşmeler uzun sürmekte ve mağdurların travmaları ve acıları hakkında ayrıntılara girmek gerekiyordu. Röportaj yaptığımız kişileri korumak ve yapım sürecinde kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için yapım ekibinin tamamı kadınlardan oluştu”.

Yönetmen Do’ya Kore’de kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda 2018’den bu yana ilerleme kaydedilip kaydedilmediği sorulduğunda, Do şöyle yanıtlar:

“Kitlesel protestoların kamusal söylemde bir değişikliğe neden olduğuna kuvvetle inanıyorum. Gizli kamera derken insanların kullandığı dil değişti. O zamanlar insanlar gizli kamera için Korece bir kelime olan “molka” terimini kullanıyorlardı. Şimdi, Kore medyası ve toplumunun çoğunluğu “yasadışı çekim” terimini kullanıyor. Geçmişte, bir adam metroda bir kadının fotoğrafını gizlice çekip internete koysa, kimse bunun iğrenç olduğunu düşünmezdi. Ancak protestolardan sonra insanlar bunun yanlış bir davranış olduğuna dikkat çekmeye başladı. Hukuk sistemimizde de değişiklikler oldu. Milletvekilleri verilen cezaları arttırmak ve mağdurları korumak için yasa tasarıları sunmaya başladı. Ancak, “Videoya Hoş Geldiniz” ve 9. Oda” gibi olaylar – siber seks ticareti ve cinsel istismar amaçlı videoların yayılmasını içeren ceza davaları – bu protestolardan sonra meydana geldi, yani gidilecek çok yol var.”

Yönetmen, Kore’de feminizm karşıtlığı hakkında da şunları sözlerine ekler: “Kore’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki farkındalık eksikliğinden dolayı bu tür seks suçlarının yaygın olduğunu düşünüyorum. Kore’de yapısal bir ayrımcılık var. Ama her bulutun gümüş bir altlığı vardır. Genç erkeklerden oluşan aktivist gruplar öne çıkmaya ve kadın hakları konusunda dayanışmalarını ifade etmeye başladılar. Bu daaAnti-feministlerin 20’li yaşlardaki erkeklerin temsilcisi olmadığını gösteriyor. Ayrıca Choi de dahil olmak üzere kadınların bu filmde kendilerini savunmak için gösterdikleri cesaret gerçekten takdire şayan.”

Do, Kore’deki kadın hakları hareketini tüm dünyayla paylaşmak istemekte ve  filmin küresel  izleyici kitlesine yönelik olduğunu belirtmektedir. Kendisini bir arşivci olarak  tanımlayan Do, Asyalı kadınların hikayelerini arşivlemeye devam edeceğini belirtiyor.

Yönetmenin bir sonraki projesi Kore’de kadın hakları üzerine uzun metrajlı bir belgesel çekimi olacak.

Filmi YouTube, Field of Vision ve Vimeo’da izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=yQr7Pnag0Yw&ab_channel=TIME

Kaynak: https://www.koreatimes.co.kr/www/art/2022/03/689_325263.html