Sinema salonları yeni rollere sahip olurken, izleyiciler kahraman oluyor

Yazan: Yu Preum

Önceden herkes, sinemaya gittiği zaman benzer deneyimleri yaşamaktaydı. Film, özellikle seyircilerin izlerken yaşadığı deneyimlerin kahramanıydı. Seyirci, filmin akışına karışmadığı sürece, gülüp ağlayabiliyor yanındaki yiyecek ve içeceklerle eğlenebiliyordu. Bu geleneksel sinema deneyimi değişiyor, artık izleyici kahraman oluyor.

Sinema salonları, COVID-19 ardından mekansal değişim yaparken, sundukları içerikleri değiştirmek için çok çalıştılar. İçeriğin çeşitlendirilmesi ile de izleyicilerin film izleme tarzları değişmeye başlıyor.

Alışkanlıklar Değişiyor

Sinema salonlarında, etrafta dolaşarak ya da ses çıkararak diğer film izleyicilerini rahatsız etme eskiden beri bilinen bir şeydir.  Fakat son zamanlarda Kore’de bazı tiyatrolar bu alışkanlığı değiştirmeye başladı.

Kore’de izleyicilerin film izlerken, şarkı söyleyip dans edebildiği yeni bir izleme kültürü oluşturuldu. Koreliler müzikal filmleri severler. Şarkı söyleyip dans edebilme konsepti, seyircilerin içlerinden geldiği gibi dans edip şarkı söyleyebilmeleri için oluşturuldu. Tabi ki, dansı ve şarkıyı ekrandaki film yapıyor ama filmde ne zaman şarkı çalarsa, şarkının sözleri ekrana ekleniyor ya da seyircilere ışıklı çubuklar dağıtılarak yeni bir izleme deneyimi oluşturuluyor.

Şarkı söyleme ve dans etme için oluşturulan coşku, sadece filmlerle sınırlı değildir. Sinema salonları, kayıtlı olan K-pop konserlerini de göstermeye başladı. İnsanlar, sanki konserdeymiş gibi ışıklı çubuklarını sallıyor ve müziğe eşlik edebiliyor. Bu şekilde tiyatrodaki konser deneyimi, K-pop keyfine eğlenceli bir yol ekledi.

Bazı tiyatrolar, karanlıkta izlenen en eğlenceli filmler olarak adlandırılan geleneksel film izleme şeklini, farklı bir tarzla değiştiriyor. 2011 yılında Lotte Sinema,  film boyunca tüm ışıkların açık olduğu bir etkinlik düzenledi. Geleneksel film izleme düşüncesini biraz değiştiren bu izleme tazı, oldukça popüler hale geldi. İzleyiciler, geleneksel film izleme tarzının zorluklarının yanı sıra, yeni heyecan verici film izleme tarzıyla şimdilerde daha fazla eğlenebiliyor.

Her Şeyi Kapsayan Sihirli Ekran

Sinema salonlarında, film ve konser dışında ayrıca spor etkinlikleri, yoga rutinleri, doktora programları, sanal turlar ve beşeri bilimler dersleri gibi etkinlikler de büyük ekranda gösteriliyor.

Megabox, dünya genelinde en çok bilinen müzeleri ve meşhur sanat eserleri hakkında uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmelerin olduğu, izleyiciler için eğlenceli içerikleri olan “Cine Docent” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Ekranda bir film sahnesi değil, Ulusal Sanat Galerisi’nin eserleri ve bu eserler gibi dünyaca ünlü sanat galerilerinin eserleri gösterildi. Ayrıca CGV, meşhur tablolarla ilgili konferanslar ve eğlenceli konserlerin olduğu zamanlarda “The Artist’s Table” isimli bir akşam yemeği programı da düzenlemektedir.

İnsanlar COVID-19 dolayısıyla seyahat edemediği zaman, CGV, filmlerde bir gece yolculuğu deneyimini yaşatabilmek için yerel bütçeli havayolu şirketi Jeju Air ileanlaştı. Seyirciler gerçek bir uçuştaymış gibi uçağa biniş anonsları yapıldı, uçuş rotaları gösterildi ve kabin dışı görünümler sağlandı. Ayrıca sinemaseverler için özel “biniş kartları” ve uçuş kolaylıkları gibi ek hizmetler sunuldu.

Kore’de özel tiyatroların kullanıldığı programlar şimdilerde de oldukça popülerdir.  Örneğin CGV’nin Cine de Chef programında  gurme tarzı yerel mutfağı sinema deneyimine ekleyerek, yoga ve sağlıklı öğünleri bir araya getiren “Yoga and Brunch”programını düzenlendi.

Megabox ayrıca insanların tiyatroda koltuklar yerine koltuklarda rahatça meditasyon yapmalarını sağlayan bir meditasyon programını da tanıttı. Bu konuda uzmanlar, misafirlerin şarkı söyleyen kaseler (singing bowls) gibi meditasyon yapma araçlarını kullanmasına yardımcı olmaya başladı.

Beş Duyuyu Çalıştırmak

Artık sadece çok içerikli (multiplexes) salonlar değil, sinema salonları, büyük ekranda filmlerden çok daha fazlasını sunuyor. Ancak bu yeni tarzın ortak bir yanı var: izleyici katılımı. Sinema izleyicileri daha önce görsel-işitsel bilgileri yalnızca pasif olarak alabiliyorken, artık beş duyuyu da çalıştıran çeşitli içerikleri tüketebiliyorlar.

Kaynak: https://www.kocis.go.kr/eng/webzine/202208/sub02.html