Netflix’in küresel kimliği, içeriklerinin kalitesi, ideolojik değerleri çokça ele alınıyor ve tartışılıyor. 3 ülke (Çin, Suriye, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti) ve 1 bölge (Rusya Federasyonu Kırım Federal Yönetim Bölgesi) hariç tüm dünyada faaliyet gösteren; 2012’den bu yana özgün dizi (Lilyhammer ve devamında House Of Cards), 2015’ten itibaren özgün film (Beasts Of No Nation) üreten; cep telefonu, tablet, PlayStation, Xbox, Chromecast, Apple TV, Blu-ray oynatıcılar ve akıllı TV’lerden kolayca ulaşılabilen uluslararası bir fenomen Netflix. Ürün olarak “universalism” (evrenselcilik) sattığını öne süren ultra-naif görüşlerden, “emperyalist kültür endüstrisinin tek-tipleştirici ideolojisini” pazarladığını savunan fikirlere kadar geniş bir yelpaze bu dev şirketi analiz ediyor. Şu var ki, Netflix her ne satıyorsa, kısır bir döngü içinde iflasa gidiyor.
Evet, “Netflix rüyası”nın cazibesine kapılanların, özgün yapımlarını hararetle takip edenlerin pek hoşlanmayacağı bir gerçeği dile getireceğim. Bill Gates, Ocak 1996’da bir makale yazmış ve “içerik kraldır” (content is king) demişti. Netflix bu düsturu takip ederek “kral içerikler” sundu ve en azından bir süre daha sunmaya devam edebilecek. Amma ve de lakin, bir şirket için de “cash is king”, yani “nakit kraldır”…
Netflix nakit akışını ancak bankalardan kredi alarak döndürebilen bir şirket. Son yıllarda 6 ayda bir olmak üzere 2’şer milyar dolar kredi çekiyor. Çünkü tam 21 çeyrektir (3 ay çarpı 21 dönem, toplam 63 aydır) nakit akışı ekside. Kredi işlemi de şöyle yürüyor: şirket, bankalara “gelecekteki bir vadede TV’yi ve sinemaları bitirebileceği beklentisi” üzerinden tahvil satıyor. ABD’de faizlerin, en azından şimdilik, makul olması nedeniyle borçlanabiliyor. Borsada, yine aynı yüksek beklentiyle hissesini satın almış yatırımcılarına dokunmadan çarkı çeviriyor. Satılan tahviller ve karşılığında düşük faizli borçlanma Netflix etrafındaki “finansal balonu” büyüttükçe büyütüyor. Nisan 2019 sonu itibarıyla bankalara borç 12 milyar doları aşmış durumda, böylesi bir balon!
Mesela faizler yükselirse, bankalar o kadar kolay borç vermezse ne olacak? Şirket, hisse sahiplerine dönüp “pamuk eller cebe” demek zorunda kalacak. Kaçınılmaz olarak yatırımcı panikleyecek ve Netflix, 2008’dekinin benzeri bir ekonomik krizin tetikleyicilerinden birisi olabilecek. Nereden mi çıkarıyoruz bunu? Netflix balonunu şişirmeye devam eden, şirkete “gak” deyince kredi veren, “guk” deyince bir kez daha kredi veren bankalar “2008 küresel krizinin baş sorumluları” olarak fazlasıyla tanıdık: Morgan Stanley, Goldman Sachs, JP Morgan, Deutsche Bank ve Wells Fargo… Dalgalanma veya krizde bir şekilde kendini kurtaran veya “kurtarılan” bu bankaların işi zaten balonlar yaratmak ve sonrasında o balonları patlatmak!
Netflix’in nakit akış sorunu büyük ölçüde “iş modeli”nden kaynaklanıyor. Şirketin faaliyeti esas olarak diğer yapımcı şirketlerden (Disney vb.) lisanslı içerik almak ve özgün içeriğe para yatırmak, elde ettiği tek gelir ise abonelerin ödediği aylık ücretler. 2018 yılında Netflix’in içerik için ödediği para 13,04 milyar dolar. Aynı dönemdeki geliri ise 9,97 milyar dolar. Yani esas faaliyet alanında 3,07 milyar dolar zararda. Reklam, personel gibi temel giderlerini hesaba kattığımızda zararın boyutu daha da büyüyor. Daha ilginci Netflix’in kendine ait içerik barındırma ve sunucu tesisi yok. Amazon Web Services’ten hizmet alıyor. Ödenen bedel resmi olarak açıklanmasa bile aylık en az 40 milyon dolar barındırma ve sunucu masrafı olduğu ifade ediliyor. Yani yıllık yarım milyar dolar civarında. Gerçek zararın üstü bankalardan alınan kredilerle örtülüyor ve borsada “beklenti satın alanlar” sayesinde “Netflix kar ediyor” gözükebiliyor.
Netflix’in kritik bir açmazı da şu: ABD içinde abone sayısında doygunluğa ulaşmak üzere, hanelerin % 52’sinde Netflix var. Şimdi yaptığı gibi uluslararası piyasaya açılmak, bunun için de o ülkeye özel özgün yapımlara (Gülmeyiniz ama mesela, Hakan: Muhafız (!)) yatırım yapmak durumunda. ABD içinde, tek geliri olan aboneleri korumak, mümkünse arttırabilmek; dünyada da yeni aboneler kazanabilmek için duraksız bir biçimde içeriğe para harcaması gerekiyor. Örneğin 2021-2022 yıllarında içeriklere ayıracağı bütçenin 20 milyar doları aşacağını öngörüyor şirket. Abone sayısındaki artışın içerik harcamasını karşılayacağını, öteye geçip dünya çapında TV ve sinema alışkanlıklarını tümden değiştirebileceklerini belirtiyorlar ve sattıkları beklenti de bu zaten. Lakin bunun pamuk ipliğine bağlı bir iyimserlik olduğunu söylemeye gerek yok.
Bir de rakipler var ve dahası yenileri de geliyor. Hulu, Amazon Prime, HBO Go’nun yanına yakın zamanda Disney, NBC Universal, Viacom da eklenecek. Dahası Disney, Netflix’e lisansladığı içeriklerini 2019 sonunda kendi platformuna çekeceğini duyurdu. Bu Netflix için önemli bir gelir ve belki abone kaybı demek. Dikkat çekici bir başka husus, saydığımız rakiplerin sadece içerik platformu değil, aynı zamanda TV kanalı, bir büyük yapım şirketi yahut dünya çapında bir online satış şirketinin yan kolları olması. Hulu, Walt Disney’in başını çektiği bir ortaklıkla; Amazon Prime, amazon.com ile; HBO Go, HBO ile bağlantılıydı. Yeni gelecek 3 rakip de Netflix gibi “tek başına” değil. Netflix tökezlese çöker ama rakipler yan kanallardan destek alarak rekabeti sürdürebilir.
Bir yandan ucuz faizli krediye ve “baloncu bankalara” bağımlılık, diğer yandan “içeriğe yatırım-abone artışı” döngüsünün bir hayli kırılgan olması ve “dişli rakipler” Netflix’in en azından “sallantıda” ama kesin çöküşünün de uzak olmadığının görülebilen biçimleriydi. Forbes’tan Financial Times’a ve CNBC’ye dek çeşitli analizciler henüz 2018 yılı başlarında bunları ifade etmeye başladılar. Gelinen noktada ise sorulan soru artık şu: “Netflix mevcut iş modeli, büyük risklere ve beklentilere dayalı stratejisi ve en mühimi devasa borçlarıyla bir 3 yıl daha dayanabilir mi?”
KAYNAKLAR:
https://www.forbes.com/sites/stephaniedenning/2019/05/26/why-debt-isnt-killing-netflix/#1532463b5407
https://www.thestreet.com/technology/challenges-facing-netflix-nflx-in-2019-14810758
https://ftalphaville.ft.com/2018/03/09/1520612404000/This-is-nuts–when-does-Netflix-crash-/