Aamir Khan 2018 yılında Forrest Gump (1994) filminin uyarlama haklarını Paramount Pictures’dan satın almıştır. Filmin kaynak metinden uyarlanmasında ana öyküye sadık kalındığını söylemek mümkün olsa da, Hindistan tarihi geçidinin Sih karakter üzerinden yapılması filmi basit bir uyarlamanın ötesine taşıyor. Bollywood yapımları içinde de aşk ve müzik arasında salınan anlatı yapısının dışında, dinler arası hoşgörüsüzlük, önyargılar, Hindistan’da kadına yönelik şiddet, yoksulluk sorunu, toplumun kılcal damarlarına nüfuz etmeye başlayan Hindu milliyetçiliğinin ustalıkla anlatının içine dokunduğunu görüyoruz.

Laal Singh Chaddha, Forrest Gump’ın yalnızca Hindistan uyarlaması değil.   Salman Khan’ın baş rolünü oynadığı Bharat’ıyla (2019) birlikte bu filmin bize ne düşündürmeye, hissettirmeye çalıştığı ele alınmalı. Advait Chandan’ın yönettiği, yapımcılığını ve baş rol oyunculuğunu Aamir Khan’ın yaptığı film,  Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) ve lideri Modi’nin  Hindutva ideolojisi temelli yönetimine karşı, Hindistan toplumunda çok etnikli, çok dinli bir arada varolma ve toplulukların birbirini tanıması, anlamaya çalışması gereği mesajını veriyor. Nasıl Bharat Hindutva ideolojisini doğallaştırıyor ve Hindistan’a ilişkin mitsel bir söylem kuruyorsa; bu film de Hindistan tarihi içindeki dinsel ayrımcılık ve nefret söylemi temelli nefret suçlarına, katliamlara, 1999 yılındaki Hindistan-Pakistan savaşına dikkat çekiyor.  Başbakan İndira Gandhi’ye yapılan suikastten, 2008 Mumbai katliamına kadar bir çok tarihsel olay anlatının içinde kahramanı Laal’ın özgün bakışı ve diliyle seyirciye aktarılıyor. Her iki filmde de kahramanlar Hindistan’ın öyküsünü anlatıyorlar. Laal Singh Chaddha’yı Bharat’tan farklı kılan, Hindistan’ı bölen, dini toplulukları birbirinden uzaklaştıran yaraları ve acıları aktarırken, tüm olayları insan olmaktan kaynaklanan hak ve özgürlüklerle birlikte değerlendirerek, “anavatan” kurgusundan ziyade insan hakları ve özgürlüklerini ön plana çıkarmasıdır.

Filmin bizim için ilginç bir noktası da 2019 da çekimi başlayan Laal Singh Chaddha’nın, Hindistan’da 100 den fazla lokasyonda çekilirken, bazı çekimlerinin 2020 yılında Türkiye’de gerçekleşmesidir. Filmin gösterimi pandemi nedeniyle 2022’ye ertelenmiş ve film bu yaz tüm dünyada Paramount’un dağıtımıyla gösterime girmiştir. Filmin Hindistan’da oldukça düşük gişe başarısı gösterdiğini, Hinduizmi savunan örgütler tarafından protesto edildiğini de bu noktada ekleyelim. Bazı eleştirilerde, Bollywood filmlerinin artık seyirci tarafından beğenilmemesinin bu filmin gişe başarısızlığındaki bir diğer neden olduğu belirtilmektedir.[1] Ramesh Bala,  pandemi sonrası dönemde filmin türünün ve seyircinin değişen tercihlerinin de filmin gişe şansını etkilediğine dikkat çekmektedir. Pandeminin ortaya çıkmasından bu yana, sinema seyircisi platformlarda sunulan içeriği tüketmekte ve yalnızca belirli tür filmler için evden çıkmayı tercih etmektedir. “Laal Singh Chaddha temiz bir aile filmidir ve seyirci artık bu  tür filmleri sinema salonları yerine platformlarda izlemeyi tercih etmektedir. İnsanlar artık eğlenmek için sinemaya gitmek istemektedir” demektedir Ramesh Bala. Eleştirmenlere göre Bollywood’un en büyük yıldızlardan birinin bir filmi bile böyle düşük gişe balarısı gösteriyorsa, endüstrinin seyircinin isteklerini anlamak için çaba göstermesi gerekmektedir.

Laal Singh Chaddha sinema salonlarından sonra yakında küresel çevrimiçi akışım platformları dolayımıyla evlerimize konuk olacak. Filmin gişe başarısı ve bu başarısızlık etrafında dönen tartışmalar bir kenara bırakılarak, Aamir Khan’ın günümüz modern Hindistan toplumu ve kültürü üzerine somut dertlerinin olması ve bunları sinema ve müziğin diliyle aktarmaya çalışmasından dolayı Laal Singh Chaddhanın izlenmesi önerilir.

Üstelik Hindistan’da Hindutva ideolojisi savunucularının ve BJP destekçilerin filme karşı yürüttükleri eleştirilerin de filmin anlatısından çok, Aamir Khan’ın kimliği ile ilişkilendirilmesi, nefret söylemine dönüşmesi de filmi izlenmeye değer kılıyor. Anlatı dolayımıyla  günümüz Hindistan’ında Modi ve onun kurduğu popülist dinsel ayrımcı rejimin hoşgörüsüzlüğünün köklerini anlamamız mümkün.

[1] https://www.hindustantimes.com/entertainment/bollywood