Dünya Bu Filmi Konuşuyor projemizde Yağmur Kartal Karakuş’un Oyuncakçı–Saklı Yadigarlar filmini ele alıyoruz. Dokuzuncu ve son konuk yazarımız Kanada’dan Josefina Liccioni.

Josefina Liccioni Kimdir?

Venezuela ,04 Eylül 1953 doğumlu. On bir yıldır Kanada, Alberta’da yaşıyor. Hem Venezuela hem Kanada yurttaşı. 1982’de Venezuela’nın Carabobo Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Uzun yıllar hekimlik yaptıktan sonra emekli oldu.

SineBlog’tan “Dünya Bu Filmi Konuşuyor” projesine katılma ve “Oyuncakçı” filmini izleyip yorumlama daveti aldım.  Sabahattin Parlar’ın hikayesini, sadece renkli elektrik kablolarından yaptığı oyuncaklardan ve kuklalardan yaratma yeteneğini, gerçek sanat eserleri yarattığını öğrenmek benim için çok hoş bir sürpriz oldu. Bu eserler kendi vatanı Türkiye’nin tarihinde dönemsel geçişleri de aynı anda yansıtıyor.

Kablolara Hayat Veren Adam, 1951’de gazetelerde çıkan ve onu sanatçı ve zanaatkar olarak tanıtan gazete yazısının adı. Bunu nasıl yapmış? Bu kablolara nasıl hayat vermiş? Sabahattin Bey dönüştürebildiği her şeyi geri dönüştürmüş ki geri dönüşüm onun için çok önemliymiş. Türkiye tarihinde kısıtlamalar nedeniyle çok zor bir dönem olan seksenli yıllar bile çalışmalarına devam etmesine engel olmamış. Gördüğü her şeyi sanata dönüştürmüş: İtalya’nın gondolları, Çin’in el arabaları ve tabii ki Osmanlı kuklaları.

Animasyonu kullanarak kablo figürlerinin Sabahattin Bey’in yaşadığı bazı farklı durumları canlandıranbelgeseli çok sevdim. İnsanları, özellikle sanatçıları ve zanaatkarları aracılığıyla bana Türkiye’yi biraz daha yakından tanıma fırsatı verdiği için SineBlog’a bir kez daha teşekkür ediyorum. Filminin yönetmeni Yağmur Kartal’a da bu harika belgesel için teşekkür ederim.


I received an invitation from SineBlog to participate in the project “The World is Talking this Movie” and see the film “The Toymaker” and what a pleasant surprise to learn the story of Sabahattin Parlar and his ability to create figures and toys only made of cables, if only of colored electrical cables and create true works of art. Through these works that simultaneously reflect the passage of time in the history of his homeland Turkey.

“The man who gives life to cables”, that’s the name of the newspaper article that came out in newspapers in 1951 and made him known as an artist and craftsman. And how does he do it? How do you bring these cables to life? He recycled everything he could for Mr. Sabahattin, recycling was very important. Even in the eighties a very difficult period in the history of Turkey due to restrictions did not prevent him from continuing with his work. Everything he saw became his art: the gondolas of Italy, the pushcart of China and of course the Ottoman figures.

I loved the documentary introducing the animation and bringing the cable figures to life in some of the different situations experienced by Mr. Sabahattin was excellent. Once again I thank SineBlog for giving me the opportunity to know a little more about Turkey through its people, especially its artists and artisans. I thank the director of the film Yağmur Kartal for this wonderful documentary.