Yazan: Clarie Lee
Çeviri: Mutlu Binark
Netflix’in sansasyon yaratan “Squid Game” dizisindeki birçok karakter, Güney Koreli yönetmenin kendi yaşamından besleniyor. Yönetmen ekonomik eşitsizlik temasının dünyanın dört bir yanındaki izleyicilerde yankı bulduğuna inanıyor.
HwangDong-hyuk’un geçen ay yayınlanan drama serisi, en az 111 milyon izleyici tarafından izlenerek çevrimiçi akışımın en popüler dizisi oldu.
Distopik vizyon içerisinde, geleneksel çocuk oyunlarını yüzlerce marjinal birey oynayarak birbiriyle yarışıyor, tüm bunlar Hwang’ın Seul’de büyürken oynadığı oyunlar. Dizide, galip gelen milyonlar kazanabilir, ancak kaybeden oyuncular öldürülür.
Hwang’ın çalışmaları toplumsal sorunlara, iktidar olgusuna ve insanın çektiği acılara yönelik olarak tutarlı ve eleştirel bir şekilde yanıt vermektedir. Hwang’ın tasarladığı karakterler Hwang’ın deneyimlerine dayanmakta. Örneğin, “Squid Game”de sorunlu bir yatırım bankacısı olan Sang-woo gibi, Hwang da Güney Kore’nin en seçkin üniversitesi olan Seul Ulusal Üniversitesi’nden (SNU) mezun oldu, ancak bu seçkin diplomasına rağmen finansal sorunlarla mücadele etti. İşten çıkarılan ve aynı zamanda takıntılı bir kumarbaz olan Gi-hun gibi, Hwang da dul yalnız annesi tarafından büyütüldü. Yoksul ailesi, Bong Joon-ho’nun Oscar ödüllü hiciv anlatısı olan Parasite’da tasvir edildiği şekilde yarı bodrum katındaki bir tür yeraltı konutunda yaşıyordu. Hwang, AFP’ye verdiği bir demeçte, yurtdışındaki ilk deneyimlerinden birinin Koreli işvereni tarafından istismar edilen Pakistanlı göçmen işçi Ali’nin tasarlanmasında ona ilham verdiğini söyledi.
Örneğin, Hwang, “Kore çok rekabetçi bir toplum. Rekabetten sağ çıkacak kadar şanslıydım ve iyi bir üniversiteye girdim” demekte. “Ancak 24 yaşında Birleşik Krallık’ı ziyaret ettiğimde, havaalanındaki göçmen bürosundaki beyaz bir personel bana küçümseyici bir bakış attı ve ayrımcı yorumlar yaptı…Sanırım o zamanlar Ali gibi biriydim.”
Hwang, SNU’da gazetecilik okudu ve öğrenciliği sırasında demokrasi yanlısı bir aktivist oldu – ve “SquidGame”deki ana karaktere, bir arkadaşı ve aktivist olan Gi-hun’un adını verdi.
Hwang üniversiteden mezun olduğu zaman demokrasi hedefine ulaşılmıştı, ancak yönetmen “gerçek dünyada ne yapmam gerektiğine bir cevap bulamamıştım” demekte.
İlk başta, “film izlemek zaman öldürmek için yaptığım bir şeydi” diye açıklıyor Hwang. Ancak ne zaman ki annesinin video kamerasını ödünç alınca, “Bir şeyi çekmenin ve başkalarına göstermenin zevkini keşfettim ve bu benim hayatımı değiştirdi” diye devam etme.
İlk uzun metrajlı filmi “My Father” (2007), biyolojik babasını ararken, bir idam mahkumu olduğunu öğrenen Koreli evlatlık AaronBates’in gerçek yaşam hikayesine dayanıyordu.
2011’de, engelli çocukları yönelik olarak gerçek yaşamdaki bir cinsel istismar vakasından esinlenen suç draması “Silenced” filmini, 2014 yılında ise kısmen bekar annesinin yaşamından esinlenen “Miss Granny” adlı gişe hasılatında oldukça başarılı komedi filmi çekti.
Üç yıl sonra, 2017 yılında eleştirmenler tarafından beğenilen tarihi dönemi draması olan “The Fortress”i çekti. Bu drama 17. Yüzyılda Çin’in işgaliyle kuşatılan Kore’nin Joseon hanedanının bir kralıyla ilgiliydi.
“Squid Game”, 1997 Asya mali krizi ve 2009 yılında SsangYong Motor’daki işten çıkarmalar da dahil olmak üzere, günümüzde Güney Korelilerin ruhunu şekillendiren travmatik toplu deneyime atıfta bulunuyor.Hwang AFP’ye verdiği demeçte, “SsangYong Motor’da işten çıkarmalara atıfta bulunarak, bugün içinde yaşadığımız dünyada herhangi bir sıradan orta sınıf mensubu insanın bir gecede ekonomik merdivenin en dibine düşebileceğini göstermek istedim.”
‘Saçma, tuhaf ve gerçekçi değil’ eleştirileri…
Kore Soongsil Siber Üniversitesi’nde Profesör Jason Bechervaise, Hwang’ı “SquidGame”in büyük küresel başarısından önce bile “10 yılı aşkın süredir yerleşik ve saygın bir film yapımcısı” olarak nitelendirdi. Ayrıca Bechervaise “toplumun karşı karşıya olduğu sorunlarla ilgilenir” ve aynı zamanda “izleyicilerini eğlendirmenin yollarını bulur” diye ekledi. AFP’ye verdiği demeçte Bechervaise, “Hwang kapitalist bir sistemin parçası ve dizisinin başarısı, böyle bir sistemden yararlandığı anlamına geliyor, ancak bu, onun kapitalizmin doğasıyla mücadele etmediği anlamına gelmiyor” dedi.
Sichuan Üniversitesi-Pittsburgh Enstitüsü’nde Kore sineması uzmanı olan Areum Jeong, yönetmenin Netflix dizisinden önce toplumsal tartışmaları hareketlendiren bir geçmişi olduğunu söyledi. Jerum AFP’ye verdiği demeçte, “Silenced” filmi, “Adaletsizlik, ahlaki yolsuzluk, Kore adalet sistemindeki çözülmemiş sorunları dile getirdi ve nihayetinde izleyicileri yasama reformu talep etmeye motive etti” dedi.
Hwang, yaklaşık on yıl önce “Squid Game”i yazdı, ancak yatırımcıların isteksiz olduğunu ve senaryoyu okuyanların anlatıyı “çok saçma, tuhaf ve gerçekçi olmadığı” şeklinde değerlendirdiğini söyledi.
Ancak çevrimiçi akışım hizmetlerinin yükselişi yaş sınırlamasını sinema izleyicilerine göre ticari olarak daha uygun hale getirdi ve yönetmen Netflix ile çalışmak umuduyla projeye geri döndü.
Bununla birlikte, yapımın “şimdi olduğu gibi küresel bir sansasyon haline geleceğini” asla hayal etmediğini belirtmekte. Ona göre, “Bence dünyanın dört bir yanındaki izleyiciler, Squid Game’de tasvir edilen ekonomik eşitsizlik temasıyla derinden ilgilidir”, “özellikle de küresel bir salgın zamanında”…
Kaynak: https://sg.news.yahoo.com/squid-game-characters-drawn-directors-021757192.html