Hikâye büyük bir su sorunuyla baş etmeye çalışan Yanıklar Kasabası’na yeni atanmış Savcı Emre Gündüz ve Hâkime Zeynep Hanım’ı yer altı sularının bilinçsiz kullanımı sonucunda bu kasabada sayısı hızla artan obruklardan birinin başında görmemizle başlıyor.
Genç Savcı Emre Bey kasabaya alışmaya çalışırken Belediye Başkanı Selim Bey’den bir yemek daveti alır. Daveti kabul eden Emre, yemek esnasında Selim Bey ve oğlu Avukat Şahin’in laubali tavırları karşısında şaşkındır. Üstelik Şahin’in sözlerinden üstü kapalı tehditler sezer. Gazeteci Murat bu tehditler karşısında Emre’yi uyarır. Emre onca davayla uğraşmış olmasına rağmen su sorununun olduğu davada halkın tepkilerine, Murat’ın onu ısrarla uyarılarına anlam veremez. Üstelik bu davalarda Selim Bey’in kirli işleri de vardır. Yemek davetine gittiği gece ise akli dengesi yerinde olmayan Pekmez adlı kıza bir saldırıda bulunulur. Emre, Şahin’in suçlu olduğunu düşünse de bu olay kolay kolay açığa kavuşmaz. Emre’nin yerel bir gazetede haberinin çıkması sonucunda kapısında yığınla boş su şişesi bulur. Emre tekzip yayınlatacağını söylese de Selim Bey oy için su vaadini her yerde empoze etmeye başlamıştır bile. Halkın Emre’ye olan saygısı artık nefrete dönmüştür. Emre ise Murat’ın geçmişine ait fotoğrafların peşine düşmüş, tüm adı geçenleri tek tek gözaltına aldırıyordur.
Hâkime Zeynep Hanım, Emre’ye Murat’tan uzak durması konusunda uyarıda bulunur çünkü bu yakınlık onun kariyerini etkileyecektir. Bütün kasaba halkı Murat’a karşı bir nefret içindedir. Zamanla aralarındaki yakınlık Emre’nin evinin taşlanıp etrafının sarılmasına neden olur. Emre dönülmez çıkmazlara girerken kendini yine o obruğun başında bulur.
İlk sahnede Emre’yi Zeynep Hanım ile birlikte görüyorduk son sahnelere doğru ise yine Zeynep Hanım ile görüşmesi sonucu kendini o obruğun başında buldu. Obruğun açılma sebebiyle Emre’nin kendini orada bulması arasında bir bağ var. Kurak Günler, Emin Alper’in diğer festival filmlerinden bazı noktalarla ayrılıyor; bu filminde de her sahne her açı bir tabloyu andırsa da daha çok düşünce, daha çok açıklayıcı diyaloglar bizi karşılıyor. Filmin sonunda gerilimden ve diyaloglardan sırtımın ağrıdığı belirterek bunu açıklayabilirim. Suç & Ceza, Altın Portakal ve Ankara Film Festivalinde ödüller alan bu film şimdi vizyonda herkese iyi seyirler.