En beğendiğim filmler arasında ilk 10’da sayabileceğim bir film; Türkçe’de “Seni İstiyorum” adıyla sunulan “Across the Universe (Dünya çapında)”. Bu aslında 1960’ların efsanevi müzik topluluğu Beatles’ın bir şarkısının da adı. Bu filmin müzikleri hale dinlerim ve filmi belki 10 defa –baştan sona olmasa bile bazı sahneleri– seyrettim. Çünkü çok güzel. Hem görsel, hem de içerik hem de fikir olarak.
2007 yapımı “Across the Universe“, bugün 64 yaşında olan kadın yönetmen Julie Taymor tarafından çekilmiş. Filmde yer alan tek şarkı bu değil. Temelde bir aşk hikayesini anlatsa da, film 1960’lı yılların ABD panoramasını Beatles’ın ve üyelerinin 34 şarkısı ile anlatıyor. Yani bu bir müzikal.
Kadın yönetmen tarafından yapılmasının farkı olsa gerek görsel anlamda bir şölen sunuyor.
1960’lar dünyada “Aydınlanma Çağı” diye adlandırılır. Hem fikirsel hem cinsel anlamda bir aydınlanma yaşandığı düşünülür. Gerçi bu aydınlanma daha çok ABD’de meydana geldi. Ama sonra dünyayı da etkiledi. Çünkü 20.yüzyılın özellikle 2.yarısı boyunca, hukuki, sanatsal ya da ticari tüm değişimler, ABD’den Avrupa’ya, oradan da Türkiye’ye — bir zaman aralığı ile– ulaşıyordu. 1960’ların ABD’si hippileri, uyuşturucusu, anne-baba ile nesil uyuşmazlığının fazlasıyla ortaya çıkması, Vietnam savaşı, savaştan kaçmak isteyen gençlik ve savaş karşıtlığı, hatta Martin Luther King suikasti, Detroit’teki zenci olayları, o dönem serbest konuşulmaya başlanan eşcinsellik, sanata absürd yaklaşımlar ve zenci olayları vs yani tüm 60’ları bu filmde konuya uygun Beatles müziği ve hikayeler eşliğinde hatırlıyoruz.
Kadın gözünden olunca hayli estetik. Benim çok beğendiğim bölümleri anlatayım, Selma Hayek’in hemşire olduğu Vietnam gazileri sahnesi, “Come Together” çalarken, arka planda beyaz yakalılarla alay edilen (ben böyle yorumladım) sahne ve hele Sam Amca’nın askere alma yöntemini anlatan “I want You” şarkısının olduğu sahneler. Bunları aşağıya arka arkaya koyalım;
Üstelik bu şarkıların bir kısmını Bono (Dr.Robert rolünde) , Joe Cocker (Come Together şarkısındaki dilenci, çılgın hippi ve kadın satıcısı rolünde) gibi çok ünlü müzisyenler, filmde canlandırdıkları roller içinde söylüyor.
Bir de Come Together şarkısının, Kaliforniya Valisi Ronald Reagan’ın (sonra ABD başkanı), Berkley Üniversitesi ziyareti sırasında çimenlerin üzerinde sere serpe oturan öğrencileri düzene sokacağı konuşması üzerine John Lennon tarafından yapılmış olduğunu belirtelim; Come Together ile biraraya gelip karşı çıkmayı anlatıyor.
Bir Aşk Hikayesi, Arka Planda Herşey
Filmin aşıklarını Evan Rachel Wood ve Jim Sturgess canlandırıyor. Fakir ve Beatles gibi İngiltere’den (Titanik gibi gemilerin inşa edildiği Manchester) kalkıp ABD’ye gelen Sturgess (filmde Jude yani şu Paul Mc Cartney’in John Lennon’un oğlu için yazdığı “Hey Jude” şarkısındaki gibi) babasını arıyor. II.dünya savaşı sırasında ABD askeri olarak Londra’da bulunan babasını profesör zannetmektedir ama babası Harvard’da hademedir. Tabii ki ailesi vardır ve Jude ile ilgilenmek istemez.
Ama Jude bu arada, babasını ararken arkadaş edinir. Bu arkadaş ana kadın karakterin ağabeyidir (Joe Anderson). Arkadaşı babasıyla anlaşamadığından, kız kardeşi ise Vietnam’a giden nişanlısının ölmesi üzerine hep birlikte New York’a giderler ve şarkıcı Sadie’nin evinde (o da gerçek hayatta Amerikalı şarkıcı Dana Fuchs)’un evinde birlikte yaşamaya başlarlar. O dönemin “komün” geleneğine uygun olarak, kaldıkları apartman dairesinin oda oda kiralanması sayesinde kalabalık bir grup haline gelirler. Gitarist Martin Luther (McCoy) ise filmde de gitaristtir ve bize o dönemin gitar sololarını hatırlatır.
Vietnam savaşı filmde bir hayli yer bulmuş durumda. Zaten 1960’ların en önemli konularından birisiydi. Filmin hemen başında Rachel Wood’un nişanlısının Vietnam’a gittiğini, sonra annesine 2 subay tarafından getirilen ölüm haberini görürüz. Sonra Rachel’in ağabeyi istemediği halde (pamuk yutarak midesinde kanser görüntüsü yaratmaya çalışır) Vietnam savaşına gitmek zorunda kalır. Yaralanarak döner. O noktada Rachel Vietnam karşıtı protesto hareketlerine katılır ve bu Jude ile arasında bir uçurum yaratır.
Jude’un bu sahnede, Beatles’ın ünlü (John Lennon) savaş karşıtı “Strawberry Fields” şarkısını söyler. Savaşın kanlı olmasını ifade eden bu sahne de estetik açıdan müthiş.
Film, “All You Need is Love” yani “Sadece Aşka İhtiyacın Var” şeklinde bir başka müthiş Beatles şarkısı ile sona erer. Bütün film gibi bu sahne de gönderme yapıyor. Burada New York çatılarında bir konser görürüz. Bu “barış ve sevgi” mesajının yanında Beatles’ın konser vermelerinin engellenmesi sonrasında, 30 ocak 1969’da Londra’da bir çatıda verdikleri ve polis tarafından son verilen 42 dakikalık konsere bir gönderme içeriyor. Bu sahneyi aşağıda izleyebilirsiniz.
Özetle kafa dağıtmak için ve güzel müzikler dinlemek için çok hoş bir film. 10 yıl kadar eski olması önemli değil çünkü eskiyecek bir film değil. Sevgi ve barışın güzel olduğunu hala hatırlamak için tavsiye ederim.
Filmin tam soundtrack’i de aşağıda